Beşik ulema sistemi nedir ?

Ilayda

New member
Beşik Ulema Sistemi Nedir? Biraz Mizah, Biraz Tarih, Biraz da Eğlence!

Merhaba Forumdaşlar,

Bugün biraz tarihten, biraz mizah dan bahsetmek istiyorum. Ama tam anlamıyla kafa karıştırıcı bir konuya değineceğiz! Bazen kelimeler insanı o kadar zorlar ki, bir bakmışsınız, okudukça daha da fazla soru işaretiyle dolmuşsunuz. Neyse ki hepimiz buradayız ve hep birlikte “Beşik Ulema Sistemi” ne demekmiş, onu çözmeye çalışacağız. Hazırsanız, hem gülelim hem öğrenelim!

Beşik Ulema Sistemi: Gerçekten Ulema Mı, Yoksa Başka Bir Şey Mi?

Öncelikle “beşik ulema” deyimiyle karşılaştığınızda aklınıza ne gelir? Birçoğumuz, "Acaba bu, beşik gibi bir şeyin üzerinde oturan alimler mi?" diye düşünebiliriz. Haklısınız, çünkü biz de benzer şekilde düşündük! Ancak durum biraz farklı. Beşik ulema sistemi, aslında Osmanlı'da kullanılan bir tabirdir ve doğrudan çocuk yaşta alimlik gibi bir durumu ifade eder.

Bu sistemde, “beşik ulema” olarak tanımlanan kişiler, henüz çocuk yaşta, eğitimleri tamamlanmadan ulema (bilgin) olma yolunda ilerlemeye başlayan kimselerdir. Yani, beşiği devirdikçe ilimle meşgul olan, elinde kitaplarla uykusuz geceler geçiren, ama aynı zamanda henüz oyuncaklarla oynamayı seven “genç bilginler” diyebiliriz.

Osmanlı İmparatorluğu’nda ulema sınıfı, dini ve kültürel eğitim alan kişileri kapsıyordu. Ama işin komik tarafı, bu ulema olmadan önce, bazı gençler henüz beşiklerdeyken bile dini eğitim alırlarmış. Tabii ki bunu, çocukların elinde ciltli kitaplarıyla uyandıkları sabahlara değil, ciddi bir eğitim sürecine dayandırmak gerekir. Yani, bu kadar ilginç bir tarihsel sistemi, mizahi açıdan ele alırken neşeli bir dille anlatmak isterim!

Erkeklerin Bakışı: "Problemi Çözmek İçin En Kısa Yolu Bulalım!"

Erkekler genellikle çözüm odaklıdır, değil mi? Yani, bir problem varsa, bunu çözmek için hemen harekete geçerler! Ve “beşik ulema” konusu da onlara göre “Evet, tamam! Hadi gelin bir çözüm yolu bulalım, bir daha da o beşiği devirelim!” diyebilecekleri bir mesele! “Beşik Ulema Sistemi mi? O zaman çocukların eğitimini hızlandıralım, 5 yaşında alim çıkaralım!” diye düşünürler.

Osmanlı'da gerçekten de ulema olmak için çocuk yaşta eğitim almak yaygın bir uygulamaydı. Erkekler için bu durum, doğru eğitimle, doğru stratejiyle hızlıca hedefe ulaşmak gibi bir şeydi. Çünkü erkekler çözüm üretmeye odaklanır. "Bir sistem var, bunu uygulayalım, neticeyi alalım!" diyebiliriz. Ama tabii ki bu çözüm önerisi her zaman herkesin hoşuna gitmeyebilir. Bir çocuğu erken yaşta alim yapmanın etik boyutları bir kenara, meselenin biraz daha sosyal ve duygusal yönüne de bakmak gerek.

Yine de, erkekler her zaman sonuç odaklı bakar. Düşünsel olarak, beşik ulema sisteminin, daha küçük yaşlarda öğrenmenin ve yetenekleri erkenden geliştirmeyi hedeflemenin mantıklı bir yol olduğunu düşünebilirler. Kısacası, beşik ulema, “Hedefe giden yolu en kısa ve hızlı şekilde bulalım!” yaklaşımıdır.

Kadınların Bakışı: “Çocukların Duygusal ve Sosyal Gelişimi de Önemlidir!”

Kadınlar ise konuyu duygusal ve toplumsal bağlamda ele alır. Hemen “Ama beşik ulema olmanın çocukların sosyal gelişimine ne gibi etkileri olur?” sorusunu sorarlar. Kadınlar genellikle, eğitimde sadece zihinsel gelişimi değil, aynı zamanda duygusal ve toplumsal gelişimi de göz önünde bulundururlar.

“Beşik ulema sistemi, erken yaşta öğrenim sağlasa da, çocuğun hayatını ne kadar etkilemiş olabilir? Onların yaşıtlarıyla oyun oynaması, sosyal beceriler geliştirmesi önemli değil mi?” derler. Bu bakış açısı, toplumsal ilişkilerin önemini vurgular. Kadınlar, çocukların yalnızca akademik değil, duygusal ve sosyal yönlerden de sağlıklı bir şekilde gelişmesini isterler. Bu nedenle, beşik ulema sistemi, kadınların gözünde biraz daha karmaşık bir hale gelir. Çocukların, beşikteki eğitimle olgunlaşmasının, bazen erken yaşta ciddiyet ve sorumluluk yüklemenin doğru olup olmadığını sorgularlar.

Yine de, kadınların empatik bakış açısı, beşik ulema sistemine dikkatlice yaklaşmalarını sağlar. Çünkü kadınlar, çocukların gelişiminde dengeli bir yaklaşımın önemini kavrayarak, erken yaşta verilen eğitimle ilgili toplumsal sonuçları incelerler.

Beşik Ulema: Çocuklar İçin Erken Yaşta Eğitimin Artıları ve Eksileri

Şimdi, beşik ulema sistemine biraz daha derinlemesine bakalım. Osmanlı'da çocukların erken yaşta eğitim almaları, bilgiye olan erişimi artırmayı amaçlıyordu. Ancak, her güzel şeyin bir de kötü tarafı vardı. Bu sistem, çocukları erken yaşta sorumluluklarla tanıştırıyordu, bazen de onların oyun ve eğlence ihtiyaçlarını göz ardı ediyordu. Yani, evet, 10 yaşında bir alim olmak harika olabilir ama beşikte neler yapıyor olmanız gerektiğini düşünün: “Oyun mu? Kafamı kitaptan kaldırıp, biraz eğlenceli şeyler mi yapacağım?”

Bir de şunu unutmamalıyız: Her sistemin, bazı insanlar için faydalı olduğu kadar, bazıları için de eksik ya da rahatsız edici yönleri olabilir. Erken yaşta öğrenim, bazen çocukların sağlıklı gelişimlerini engelleyebilir ve onlara gereğinden fazla baskı yapabilir. Buradaki dengeyi kurmak, kesinlikle önemli!

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Forumdaşlar, beşik ulema sistemini duyduğunuzda aklınıza ne geldi? Çocukları erken yaşta eğitmenin avantajları ve dezavantajları hakkında ne düşünüyorsunuz? Erkeklerin stratejik, kadınların ise empatik bakış açıları üzerinden tartıştık. Şimdi sıra sizde! Çocukların erken yaşta eğitimi ile ilgili deneyimlerinizi ve görüşlerinizi bizimle paylaşın. Kim bilir, belki de hep birlikte "Beşik Ulema Sistemi" üzerine yeni bir bakış açısı geliştiririz!