Belirlenimci Bakış Açısı Nedir ?

Acabey

Global Mod
Global Mod
Belirlenimci Bakış Açısı Nedir?

Belirlenimci bakış açısı, insan davranışlarının, düşüncelerinin ve toplumsal ilişkilerinin tamamen dışsal faktörler tarafından şekillendirildiğini savunan bir felsefi ve sosyolojik yaklaşımdır. Bu bakış açısına göre, bireylerin özgür iradeleri ve kendi içsel seçimleri, çevresel, biyolojik, toplumsal ve ekonomik koşullardan bağımsız olarak gelişmez. Belirlenimcilik, bu koşulların bireylerin yaşamını ne şekilde şekillendirdiğini inceleyen bir perspektife sahiptir.

Bu bakış açısı, farklı disiplinlerde farklı şekillerde ele alınır. Örneğin, toplumsal bilimlerde belirlenimcilik, bireylerin toplumdaki rollerini ve davranışlarını belirleyen faktörleri analiz ederken; felsefede, özgür irade ve determinizm arasındaki ilişkiyi sorgular. Peki, belirlenimci bakış açısının kökenleri nelerdir? Belirlenimcilik, nasıl bir bakış açısı sunar? Bu makalede, bu soruları cevaplandırarak belirlenimci bakış açısını derinlemesine inceleyeceğiz.

Belirlenimci Bakış Açısının Kökenleri

Belirlenimci bakış açısının kökenleri, özellikle 18. yüzyılın sonlarına ve 19. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Aydınlanma dönemiyle birlikte, bilimsel düşünce ve mantıklı çıkarımlar, insan davranışlarının sadece doğa yasalarıyla açıklanabileceği görüşünü güçlendirdi. Bu dönemde, özellikle Newton’un fiziği ve evrensel yasaları, insan toplulukları ve bireylerin davranışlarının da belirli yasalar çerçevesinde şekillendiği fikrini doğurdu.

Özellikle Auguste Comte, pozitivizm akımının kurucusu olarak, toplumsal olayların da doğal yasalarla belirlenebileceğini savunmuştur. Ona göre, toplumsal gelişim, belirli yasalar çerçevesinde işler ve bu yasalar insanların iradesinin ötesindedir. Bu tür bir yaklaşım, bireylerin toplumsal yapılar ve ekonomik koşullar gibi dışsal faktörler tarafından şekillendiği anlayışına yol açtı.

Belirlenimci Bakış Açısının Temel Özellikleri

Belirlenimci bakış açısının temel özelliklerinden biri, bireylerin davranışlarının çevresel, toplumsal ve biyolojik faktörlerden tamamen etkilendiği ve bu faktörlerin, bireylerin seçimlerini ve özgür iradelerini belirlediği görüşüdür. Belirlenimcilik, bireylerin sadece çevresel koşullarına tepki verdiklerini, doğrudan seçme özgürlüklerinin ise sınırlı olduğunu savunur.

Bir diğer önemli özellik, belirlenimci bakış açısının, toplumdaki yapısal faktörlerin bireylerin yaşamlarını nasıl şekillendirdiğini incelemesidir. Örneğin, bir bireyin sınıf, etnik köken, cinsiyet, eğitim durumu gibi faktörler, o kişinin düşünce biçimini, değer yargılarını ve toplumsal ilişkilerini büyük ölçüde etkiler.

Belirlenimcilik ve Özgür İrade İlişkisi

Belirlenimci bakış açısı, özgür irade anlayışına karşı çıkar. Özgür irade, bireylerin kendi seçimlerini yapabilme gücüne sahip olduklarını savunur. Ancak belirlenimcilik, bu görüşü reddeder ve insan davranışlarını, seçimleri de dahil olmak üzere, dışsal faktörlerin belirlediğini ileri sürer. Bu perspektife göre, bireyler bilinçli olarak bir seçimde bulunsalar da, bu seçimlerin ardında büyük ölçüde çevresel etmenler yatar.

Felsefi anlamda belirlenimcilik, özellikle "determinism" kavramı ile ilişkilidir. Determinizm, evrendeki her şeyin bir neden-sonuç ilişkisine dayandığını ve dolayısıyla gelecekteki olayların, geçmişteki olaylarla tamamen belirlendiğini savunur. Bu görüş, özgür irade anlayışını sorgular ve insanın ne kadar "özgür" olduğunu tartışmaya açar.

Belirlenimcilik ve Toplumsal Bilimler

Toplumsal bilimlerde belirlenimci bakış açısı, özellikle sosyoloji, psikoloji ve ekonomi gibi alanlarda geniş bir yer tutar. Sosyolojik açıdan belirlenimcilik, toplumsal yapılar, kültürel normlar ve ekonomik faktörlerin bireylerin yaşamını nasıl şekillendirdiğini inceler. Örneğin, bir kişinin ekonomik durumu, eğitimi ve sosyal çevresi, onun dünyaya bakış açısını ve toplumsal ilişkilerini belirler.

Psikolojide ise belirlenimcilik, insan davranışlarının biyolojik ve çevresel etmenler tarafından belirlendiğini savunur. Freud’un psikanalitik teorileri ve B.F. Skinner’ın davranışçı psikolojisi, belirlenimci bakış açısının önemli örnekleridir. Bu yaklaşımlar, bireylerin davranışlarının bilinçli seçimlerden çok, geçmişteki deneyimler ve çevresel etkiler tarafından şekillendirildiğini öne sürer.

Belirlenimcilik ve Eğitim

Eğitim alanında belirlenimci bakış açısı, öğrencilerin öğrenme süreçlerinin ve akademik başarılarının büyük ölçüde çevresel faktörlerle belirlendiğini savunur. Aile yapısı, ekonomik durum, kültürel geçmiş ve okulun sunduğu imkanlar, öğrencilerin başarısını doğrudan etkileyebilir. Belirlenimcilik, eğitimin bu dışsal faktörlerin etkisini göz ardı etmeden yapılması gerektiğini vurgular.

Eğitimde belirlenimci bakış açısının eleştirilen yönü ise, bireysel sorumluluğun ve çabanın önemini küçümsemesidir. Çünkü bu bakış açısı, öğrencilerin sadece çevresel etmenler nedeniyle başarılı veya başarısız olduklarını savunarak, bireysel çaba ve motivasyonun etkisini göz ardı edebilir.

Belirlenimci Bakış Açısının Eleştirileri

Belirlenimci bakış açısı, çeşitli eleştirilerle karşı karşıya kalmıştır. En büyük eleştirilerden biri, bu yaklaşımın insan özgürlüğünü ve bireysel sorumluluğu göz ardı etmesidir. Eleştirmenler, insanın bir takım dışsal faktörlerden etkilense de, yine de bilinçli seçimler yapma gücüne sahip olduğunu savunurlar. Örneğin, bir kişi, içinde bulunduğu ekonomik duruma rağmen başarılı olabilir veya toplumsal normlara karşı çıkabilir.

Bir diğer eleştiri, belirlenimciliğin çok dar bir perspektife sahip olduğudur. Bu bakış açısı, bireylerin çevreleriyle etkileşimde bulunmalarının ve kendilerini geliştirmelerinin önünü tıkayabilir. Ayrıca, belirlenimci bakış açısının, bireylerin toplumsal eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı harekete geçme yeteneklerini de sınırlayabileceği ileri sürülmektedir.

Sonuç

Belirlenimci bakış açısı, insan davranışlarının ve toplumsal ilişkilerin dışsal faktörler tarafından belirlendiğini savunan önemli bir felsefi ve sosyolojik yaklaşımdır. Bu bakış açısı, bireylerin özgür iradelerini sorgular ve çevresel, biyolojik ve toplumsal faktörlerin insan yaşamını şekillendirdiğini öne sürer. Ancak, bu yaklaşım, özgür irade ve bireysel sorumluluk kavramlarına yönelik eleştirilerle karşı karşıyadır. Belirlenimcilik, toplumsal bilimler, felsefe ve eğitim gibi birçok alanda etkili bir düşünce biçimi olmuştur, ancak bireysel özgürlükler ve insan iradesi konusundaki tartışmalar devam etmektedir.