Koronavirüsü ile yapılan aşı çalışmaları ve çeşitli alanlardaki araştırmalar sürat kesmeden devam ediyor. Dünyanın birçok bölgesinden bilim insanları, koronavirüsün insanlar üzerindeki ruhsal etkilerinden ekonomik ve toplumsal tesirlerine kadar geniş alanlarda araştırmalar yapıyor. Bu ağır araştırma süreci bazen ortaya çıkan komplo teorilerinin doğruluğu konusuna da yönelebiliyor. Geçtiğimiz günlerde ABD'de yapılan bir öbür araştırmaya nazaran de büyük bir bölümün savunduğu üzere, koronavirüs salgınının aslında yetkililer tarafından belirtilen tarihlerden çok evvel 2019 yılının Ağustos ayında başlamış olabileceği sonucuna ulaşılmıştı.
Bugünlerde ABD'de bilim insanları koronavirüsünün geçirdiği mutasyonlar üzerine yeni bir araştırma yürütüyorlar. Kelam konusu mutasyonların salgının seyri üzerindeki tesirleri araştıran bilim insanları, bu mutasyonların koronavirüsünün bulaşıcılığını arttırmış olabileceğini belirtiyor. ABD'li araştırmacılara nazaran koronavirüs insan hücrelerini daha kolay ve süratli enfekte edecek bir şekilde mutasyona uğruyor.
Dünya Sıhhat Örgütü, koronavirüsün geçirdiği mutasyonları olağan olarak değerlendirmişti:
ABD'nin Florida eyaletinde bulunan Scripps Araştırma Enstitüsü'ne bağlı araştırmacılar, koronavirüsünün yeni bir mutasyona uğradığını fakat bu mutasyonun küresel olarak salgının gidişatını değiştirecek seviyede olup olmadığının bu tarafta yapılacak çalışmaların akabinde belirlenebileceğini belirttiler. Scripps Araştırma Enstitüsü'ne bağlı bilim insanları, koronavirüsünün insan hücreleri ortasında bulaşıcılığının artmasıyla sonuçlanan bir mutasyon geçirmiş olması nedeniyle ABD ve Latin Amerika'da çok yüksek sayıda COVID-19 olayı görülmüş olabileceği ihtimali üzerinde de çalışmalar yapıyorlar.
Dünya Sıhhat Örgütü de daha evvel koronavirüsünün geçirdiği mutasyonlarla ilgili yaptıkları açıklamada, virüsün şu vakte kadar geçirdiği mutasyonların olağan olduğunu, bu mutasyonların koronavirüsün bulaşıcılığını arttırdığına yahut virüsü daha ölümcül bir hâle getirdiğine yönelik şimdi ellerinde bir bilgi bulunmadığını söylemişti. Şu an yürütülen mutasyon araştırmalarının, muhtaçlık duyulan datayı bilim dünyasına sağlayacağı ve bu sayede virüsün gidişatına nazaran gerekli tedbirlerin daha erken alınmasının mümkün olacağı düşünülüyor.
